İndeks İçerik İletişim Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı
Keiretsu Forum
Türkiye Sponsoru
Girişim = Hız
“Girişim hız demek”
başlığına farklı bir vurgu ve duygu getirmek istiyorum: Hızlı olacağım demek,
“Bir fikrim var, bir işim var” demek değildir.
Girişimin ve
girişimcilerin ilk dönemleri zor geçiyor. Girişimin, girişine takılıp kalmak
neredeyse bir kader. Pek çok girişimcinin nefesi tam da burada kesiliyor.
Heyecanları, iradeleri dışında son buluyor. Erken dönemde girişimler rüzgara
açık oluyor, yapıları sağlam olmadığından kırılabiliyorlar. “Bir fikrim var,
bir işim var”a dönüşene kadar kan, göz yaşı ve ter, bir de akıllı destek
gerektiriyor.
Giriş döneminde,
yönetimsel hatalardan tutun da iş süreçlerindeki tıkanıklara kadar uzanan bir
sürü sorunla boğuşmak gerekiyor. İşte bu nedenle toplum kalbi kırık girişimci
adaylarıyla dolu. İşin bir de iletişim ve ilişki yönetimi tarafı var. Farklı
birçok sorunla uğraşan ve aynı zamanda gerekli deneyime sahip olmayan girişimci
kendini anlatmakta zorluk çekiyor. Bunu katıldığım toplantılarda ve bire bir
sohbetlerde sık sık gözlüyor ve yaşıyorum. Bu yazı yalnızca yaşı genç,
deneyimsiz arkadaşları ilgilendirmiyor. Pek çok girişimcinin belli bir
profesyonel deneyimden sonra hayatta ikinci bahar yaşadıklarını unutmayalım.
Sorunlar herkesi kucaklayacak kadar ortak. İletişim yeterince prim verilmeyen
bir alan! İlişki ağından yoksun olmak, deneyim eksikliği ve pazar bulma
konusunda yaşanabilecek sıkıntılar kadar etkili olup, iyi niyetli bir girişimi
zora sokabiliyor.
Girişim Hızlandırma
programlarından söz etmek istiyorum. Girişimleri erken dönemlerinde kuluçkaya
alan hızlandırma programları, mentor’luk, deneyim paylaşımı, ağ oluşturma ve
pazara erişim gibi konularda yardımcı oluyor. Bu programlar iki temel işlev
görüyor: bir yandan girişimcinin ayağını yere sağlam basarak uzun soluklu
olmasını sağlıyor, diğer yandan uzun sürecek bir yolu hızlı geçmesine yardımcı
oluyor.
Geleneksel
hızlandırma programları, finansman, danışmanlık, eğitim ve ağ kurulması gibi
konularda ortalama üç ay gibi kısa bir süre için destek sağlıyor. Hızlandırma
programlarına üye olan girişimlere küçük sayılacak bir öz kaynak ya da tohum
sermaye (15.000-20.000 USD) veriliyor. Hızlandırma programlarının başarısı,
programa üye olan şirketlerin aldığı yatırıma göre değerlendiriliyor.
Hızlandırma
programlarına kabul edilmek kolay değil. Artık adını dünya çapında duyurmuş
olan hızlandırma programlarına başvurulanların kabul edilme oranı yüzde 1-3
arasında değişiyor. Programlar, tek kişilik girişimlerle değil, küçük bir takım
kurabilmiş girişimlerle ilgileniyor. Kuluçka dönemi ya da hızlandırma
programının sonunda mutlaka yatırımcı önünde bir sunum yapılıyor.
İletişim konusunda
da programların desteği oluyor. Danışmanlık başlığı altında ekonomik temelli
yönlendirmeler yapılırken, iletişim ve ilişki yönetimi konularının atlandığını
görüyoruz. Girişimci ve yatırımcı arasında verimli bir ilişki kurulabilmesi
için iletişimin güçlü olması gerekiyor. İlk sunumdan başlayıp yatırım alma süreci
ve çıkış aşamasını da kapsayan uzun soluklu bu ilişkinin etkin bir iletişim
yöntemi benimsemesi gerekiyor.
En iyi hızlandırma programları
Sırasıyla: Y
Combinator / TechStars / AngelPad / Launchpad LA / MuckerLab / AlphaLab / Capital Innovators / Tech Wildcatters / Surge Accelerator / The Brandery /
Betaspring / BoomStartup / Entrepreneurs
Roundtable Accelerator / JumpStart Foundry
/ DreamIt Ventures
(Kaynak:
http://www.inc.com/)
Türkiye’de emekleme döneminde
Türkiye bu konuda
geriden geliyor. Dünyada, devlet desteği dikkat çekiyor, Türkiye’de ise
KOSGEB’in öncü rol oynaması bekleniyor. Girişimcilerin eğitilmesini ve
konseptin geniş kitlelere yayılmasını hedefleyen ve 350 bin Euro hibe içeren
girişimcilik eğitim ağı programı olumlu bir gelişme olsa da hızlandırma
programları ile ilgili somut adım atılması, teşvik verilmesi kaçınılmaz
duruyor. Hızlandırma programlarının kapsamına; iletişim, yatırımcı ilişkileri
ve sunum tekniklerini de içeren, girişimciyi yatırımcı ve basın karşısında daha
donanımlı hale getirecek eğitimlerin dahil edilmesi şart. Ancak Türkiye’de
öncelikle kamunun yasal düzenleme ve teşviklerle, hızlandırma programları için
kendini “hızlandırma”sı gerekiyor.
Ekonomik değer ve istihdam yaratıyor
Hızlandırma
programları, girişim ekosistemlerinin büyümesine ve istihdama katkı sağlamakla
kalmıyor, girişimcilik kültürünü teşvik ederek, yerel ekonomik değer yaratıyor.
Hızlandırma
programları ve “start-up”lar için önemli bir veri tabanı olan Seed-DB’de 33
ülkeden 134 hızlandırma programı bulunuyor. Bu veri tabanına göre bugüne kadar
2000 civarında “start-up” desteklenirken bu girişimlere 1,6 milyar dolar fon
sağlanmış bulunuyor. Desteklenen girişimlerden 100’ünün toplam 1 milyar dolara
başka firmalar tarafından satın alındığını ve 4 bin 800 civarında istihdam
yaratmış olduğunu görüyoruz.
Venture Beat (VB) tarafından yapılan bir araştırmaya göre,
hızlandırma programlarının gerçek başarısını ölçmek için en az dört yıl
gerekiyor. VB’nin 9 farklı hızlandırma programını değerlendirmeye alarak
yaptığı araştırma sonuçlarına göre, 2009 yılında bu programlara katılan
şirketler 2013 yılı itibarıyla 11,3 çarpana ulaşan bir yatırım sermayesine
ulaşmış bulunuyorlar. Önemli bir başarı
olduğunu teslim etmek gerek.
İyi örnek: Y Combinator
Şu anda dünyanın en
büyük hızlandırma programı olan Y Combinator, bünyesinden çıkardığı başarılı
şirketlerle tanınıyor. Piyasa değerinin 1 milyar doları bulduğu tahmin edilen Y
Combinator, yılda iki kere yaklaşık 120 bin dolar bir bütçe ile girişimcilere
destek oluyor.
Y Combinator’ün
üyesi olan şirketlerin piyasa değeri ise 30 milyar doları buluyor. Pazar değeri
1 milyar dolardan fazla olan üye şirket sayısı üç, 100 milyon dolardan fazla
olan üye şirket sayısı 20’den fazla. Bugüne kadar fonlanan şirket sayısı 716,
şu anda üye olan girişimci sayısı 85. Başvuru kabul oranı yüzde 3′ten düşük.
Desteklediği girişimlerden sabit bir tutarla yüzde 3,5-7 arasında pay alan Y
Combinator, bugüne kadar 13 milyon dolara yakın yatırım yapmış. 1 milyar dolara
yaklaşan piyasa değeriyle hızlandırma programlarının kendisi de iyi bir girişim
örneği.
(Kaynak:
http://blog.ycombinator.com/yc-portfolio-stats)
İlginç örnek: Yo
Girişimcinin
sıkıntılarından biri de girişimin geniş kitlelerle buluşması… Bunun bir yolu da
medyadan geçiyor. Tabii şanlıysanız dikkat çekebiliyor ya da hesaplı işler
yapabilirseniz hedefi vuruyorsunuz.
İlginç bir örnek...
Geçtiğimiz günlerde “Yo” adındaki bir uygulamanın Financial Times’daki bir
makalede yer alması girişimin hızını öyle artırdı ki projenin kurucuları bile
buna inanamadılar. Bir süre önce hack’lenen Yo’cular, Financial Times’daki
makaleyi iyi değerlendirdiler. Öyle ki, bir yatırımcı 2 milyon dolarla yatırıma
girmek istedi, kurucular 1 milyon doları yeterli buldu. (http://www.justyo.co/)
Bu yazıyı nasıl bir
tek cümleyle özetleyebilirim diye düşündüm, gözüm başlığa takıldı. Girişim =
Hız’dan oluşan “sosyal” matematik formülünü açmaya karar verdim ve final
cümlem:
Girişim = hız+deneyim+para+cesaret+sebat+iletişim+zamanlama