Keiretsu Forum Türkiye Temmuz 2014 Bülten

Keiretsu Forum Türkiye Temmuz 2014 Bülten
Keiretsu Forum Türkiye Temmuz 2014 Bülten

5 Ağustos 2014 Salı

Türkiye’de Melek Yatırımcılık ve Girişimcilik Ekosistemi Üzerine

Melih Efeoğlu
Keiretsu Forum Türkiye Girişimci İlişkileri Yöneticisi
melih.efeoglu@keiretsuforum.com.tr

Son günlerin trend konusu Melek Yatırımcılık, özellikle bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Hazine Müsteşarlığı’nın Bireysel Katılım Sermayesi Yönetmeliği kapsamında, melek yatırımcıların Bireysel Katılım Yatırımcısı adı altında girişimcileri desteklemesi ile ciddi anlamda haber olmaya başladı. Farklı yatırım enstrümanlarını denemek ve riskini azaltmak isteyen yatırımcılar için vergi avantajının olması ciddi bir avantaj. Tüm bunlarla birlikte çoğumuzun bildiği hatta müşterisi olduğu internet projelerinin yabancı fonlardan yatırım alması, 5 yıl kadar önce kurulan WhatsApp’ın 19 milyar dolara satın alınması, Twitter’ın halka arz edilmesi gibi birçok dikkat ve ilgi çekici gelişmelerin sonrasında yatırımcılar ve girişimciler Türkiye ve dünya ekonomisine aldırmaksızın yenilikçi, katma değer sağlayan belki de dünyayı değiştirecek projelerin gelişmesi için çaba sarf ediyorlar.

Öncelikle şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir, melek yatırım, risk sermayesi, inkübasyon-kuluçka merkezi ve ekosistemin diğer paydaşları arasında özne kesinlikle girişimci, girişimci olduğu için diğer yapı ve organizasyonlar söz konusu. Girişimcinin değerli olması tabii ki önemli ama eksik kaldığı ya da yardım alabileceği noktalar var. Yazıda Türkiye’de faaliyet gösteren girişimci ve girişimci adaylarının bilmesinde faydalı olacağını düşündüğüm kısımlara değineceğim.

Türkiye’de bir girişimcinin alabileceği hibe, yardım ve benzeri destekleri sağlayan organizasyonlar arasında;

Devlet Destekleri: KOSGEB, TÜBİTAK, Teknogirişim Sermayesi, Kalkınma Ajansları ve çeşitli bakanlıkların hibe ve destekleri söz konusu. Projenin bulunduğu alana göre spesifik destekler de olabilir. Araştırma yapılması ya da daha kolay yönden konuyla ilgili çalışma yapan danışmanlık firmalarından faydalanılabilir.

İnkübasyon-Kuluçka Merkezleri: Projeniz henüz fikir aşamasında ise mutlaka birkaç kez uğramanız, mümkün ise projenizi son kullanıcıya sunmaya kadar kalıp hem kendinizi hem de işinizi ciddi anlamda geliştireceğiniz organizasyonlar diyebiliriz. Birçok üniversitede TTO’lar (Teknoloji Transfer Ofisi) ile birlikte ya da ayrı olarak çalışan inkübasyon-kuluçka merkezleri mevcut. Özellikle konuda öncelik yapan ve periyodik olarak “Hızlandırma Programı”nı gerçekleştiren Özyeğin Üniversitesi Girişim Fabrikası’nı ve her yıl proje yarışması düzenleyen İTÜ ARI Çekirdek’i yakından takip etmek faydalı. Mezun olduğunuz üniversitede böyle bir yapı varsa size öncelik tanıyabilirler. TTNET Pilot, Gemim, Viveka ve Bahçeşehir Üniversitesi İnkübasyon Merkezi’nin de  araştırılması gereken diğer kuluçka merkezleri olduğunu söyleyebilirim.

Teknopark ve Teknokentler: Üniversitelerle birlikte faaliyet gösteren teknokent ve teknoparklar Ar-Ge faaliyeti gösteren girişimcilere ciddi bir vergi avantajı sağlıyor. Üniversite içinde yer almak akademik destek alınmasına da olanak sağlayarak, olası üniversite – sanayi işbirlikleri (Santez) projelerinin çıkmasını destekliyor. İstanbul ve Anadolu’da birçok üniversitede bulunan teknoparklar arasında İTÜ ve ODTÜ’nün ön planda olduğu gözlenebilir.

Crowd-Funding: Fikir aşamasında olan prototipini çıkarmış olduğunuz ürün ya da hizmetinizi detayları ile anlatarak sponsor bulduğunuz bir yapı olarak düşünebilirsiniz. ABD’de Crunchbase tarafından 2013 yılının en iyi girişimi seçilen Kickstarter, projelerini hayata geçirmek isteyen girişimcilerin kullanıcılar tarafından desteklenmesi ile farklı alanlardaki projelerin hayata geçmesini sağlıyor. Sponsor olan (para veren) kullanıcılara ise girişimciler çeşitli hediye ve ürünlerinin satışını da gerçekleştirip pazar ölçümünü, müşteri geri bildirimlerini de alarak projelerini geliştirme şansına sahip oluyor. Yakın zamanda kickstarter ile hayata geçen ve 10 Milyon $ fon toplayan Pebble 2014 yılı başında 15 Milyon $ risk sermayesi alarak büyümesine devam ediyor.  Tükiye’deki örnekleri crowdfunding site örnekleri ise; Fongogo, Biayda, Fonlabeni.

Risk Sermeyesi: Genel itibarıyla belirli seviyede kendini kanıtlamış ve müşteri portföyünü gösterebilen, şirketlerin risk sermaye şirketleri ile temasa geçmeleri daha anlamlı olacaktır. Ürün geliştirme aşamasında fon yöneticileri ile tanışmak her zaman avantajdır, zaman içindeki gelişmelere onların da tanık olmalarını sağlamak şirketinizin yatırım alma kabiliyetini ciddi anlamda artıracaktır. Genel itibarıyla 1 Milyon $ üzerinde yatırım yapmalarına karşın bazı istisnalar da olabilmektedir. 2013 yılına özellikle internet yatırımları ile gündeme gelen Hasan Aslanoba’nın kurduğu Aslanoba Capital’ın 35’den fazla şirkete yatırımı bulunmaktadır. 212, Revo Capital, Earlybird, Hummingbird aktif olarak yatırımlar gerçekleştiren diğer risk sermayeleri şirketleridir.

Bireysel Katılım Yatırımcısı veya melek yatırımcı, başlangıç aşamasındaki şirketlere maddi destek ile birlikte aynı zamanda danışmanlık-mentorluk-koçluk yapabilme kabiliyetine sahip, şirketin belirli oranda hissesine sahip olacak (%10-%30 arasında), şirketin daha hızlı ve doğru büyümesini amaçlayan, belli bir zaman (3-7 yıl arası) sonra hisselerini devrederek karlı çıkış arayan kişilerdir. Yatırım yaptıkları projelerde ekibin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda farklı rollere bürünebilmesi de söz konusudur. Hazine Müsteşarlığı haziran ayı raporuna göre şu anda 241 bireysel katılım yatırımcısı lisansını alan yatırımcı bulunmaktadır. Bu yatırımcılar Hazine’nin ön gördüğü alanlarda yatırım yaptıkları takdirde, yatırım yaptıkları proje KOSGEB ya da TÜBİTAK onaylı ise yıllık gelir vergisi matrahlarından %100 oranında indirebiliyorlar.

Girişimcilere kısaca tavsiye olarak, ekosistem içinde bulunduğum bir yıllık süre içinde en çok dikkatimi çeken konu, melek yatırımcı ve risk sermayedarlarına da sorulan “Bir girişimde ilk olarak neye bakarsınız?” sorusuna kendimce verdiğim cevaptı: “Pazar Araştırması”. Sektör bilgisi tabii ki önemli fakat doğru pazar araştırması fırsatın nerede olduğunu girişimcinin görmesini sağlıyor ve deneyim-ekip-iş modeli- finansal güç gibi diğer konularda ciddi bir problem yaşanmaz ise proje başarılı olabiliyor. Lean Startup ile birlikte aslında girişimciler kendi rüyalarındaki ürün/hizmetten sıyrılıp son kullanıcılardan geri bildirimlerle kullanılan/satılan işleri hayata geçirebiliyorlar. Tabii ki Lean Startup metodolojisini kullanmak iyi bir pazar araştırması yapmanın gerek olmadığı anlamına gelmez. Pazar araştırmasında “Düşünülen alanda hayal edilen bir fırsat var mı?” cevabından emin olmak için bu doğrultuda proje geliştirilmesine başlanması gerekmektedir. Hiç kimse projesine başladıktan sonra “aslında bizim düşündüğümüz yurt dışında varmış, hem onlar daha uygun fiyata ve iyi teknoloji sunuyorlar” gibi bir cümleyi duymak istemez. Pazar araştırmasıyla paralel devam eden rekabet analizinde en çok yanılınan konu “Onlar bizim rakibimiz değil” söylemi. Aynı ürün ve hizmeti farklı nedenlerden dolayı tercih eden tüketiciler sizin rakip olarak görmediğiniz aslında direkt rakibinizde olmayan alternatifi tercih edebilirler. Aslında bu paragrafta yazmış olduklarım ilk defa paylaşılmıyor, belki de hepimiz biliyoruz fakat kabul etmiyoruz.