Hulusi Berik
Keiretsu Forum Türkiye Ortağı
Ne
zaman yeni bir işe girişmek isteseniz ve sağa sola akıl sorsanız hep şu sözü
duyarsınız: "Bildiğin işi yap başka işlere buluşma".
Zaman durmuyor yaşam tarzlarımız, tüketim alışkanlıklarımız ve iş yapış biçimlerimiz değişti. Bugün inanın çok iyi eğitim almış üst düzey pozisyonlarda çalışan bir çok kişi halen "Melek Yatırımcı" ne demek bilmiyor. Bir çok kişinin burun kıvırdığı iş fikirlerine herkesden çok daha farklı bir açıdan bakıp inanıp ona ortak olmak para yatırmak gerçekten günümüz de sadece Türkiye'de değil dünya genelinde bile ciddi bir farklılık yaratıyor.
Kişisel
bir tespit olarak bence "Melek Yatırımcılar" mutlu insanlar. Bu mutluluğu
Melek kelimesiyle değil başkasının fikrini beğenip inanıp ona yatırım yapacak
cesareti göstermek olarak değerlendiriyorum. Kuşkucu, rahatsız ve mutsuz
insanların işi değil bu iş. Peki Melek yatırımcı madem böyle iyi hoş her dinlediği
fikre, beğendiği sevdiği ekibe para yatırıp ortak mı olmalı?
İşte
bu noktada bugüne kadar bir çok kuruluşun düzenlediği girişimcilik
yarışmalarında jüri üyesi olarak bulunmuş bir kişi olarak en önemli tespitim
ise "Bildiğin işi yap başka işlere
buluşma". Neden mi? Bunun en güzel örneğini yine Keiretsu Forum çatısı
altında yatırım yaptığım "Hamsi Finger" fikrinin sahibi Gürkan Gediz
verdi. Benim bu fikre yatırım yapmamın en önemli nedeni perakende gıda işini
iyi biliyor olmamdı. Gürkan çalışmaya başladıktan bir hafta sonra bana "ağabey benim 6 ayda gelemediğim
noktaya 6 iş gününde geldik" dedi. İşte Mayıs ayı Keiretsu Forum
toplantısında yapmış olduğum konuşmanın da bu yazının da çıkış noktası bu
cümle. Neden böyle olmuştu? Çünkü bildiğim bir işe yatırım yapmıştım. Kendi
networküm içinde bu yatırımın başlangıç aşamasını geçmesi çok hızlı oldu. İlerleyen
günlerde hep yakın çalıştık. İşin neredeyse bütün detaylarıyla ilgilendim. Önceleri
çok yoğun bir mesai vererek çalıştık. Eskiden her görüşmede bulunurken artık
bazı görüşmelerde bulunuyorum çünkü Gürkan hangi konuda kimle nasıl
görüşüleceğini/konuşulacağını formatını
gayet iyi öğrendi. Tam bir usta/çırak ilişkisi yaşadık. Ama sizin yaptığınız
yatırım belki usta/çırak ilişkisi gibi olmayacak, belki girişimci sizden büyük
olacak. Bunun çok önemi yok. Yatırım almaya gelmiş girişimci zaten gönlünü
açmış geliyor. Girişimcinin en büyük beklentisi bu iş fikrinin hayata geçmesi. İhtiyacı
olan para onlar için araç. Bu iş fikrinin gerçekleşmesi de sizin bu iş kolunu
ne kadar bildiğiniz ve daha önemlisi bu işi networkunuzle nereye, ne kadar
taşıyabileceğinizle alakalı. Kimi gün bir hizmet alımında, kimi gün bir eşya
alımında, kimi gün ise dur şunu bizim Aslı bilir ona soralım deyip açtığınız
bir telefonun karşılığında alınan cevap çoğu zaman paradan daha değerli.
Peki
hiç mi hoşunuza giden ilgi duyduğunuz ama bilmediğiniz bir sektöre yatırım
yapmayacaksınız. Yada hiç mi hayal satın almayacak mısınız? Elbette satın alın,
yatırım yapın ama bu aynı yatırım sepetin de ki mantıklıkla yapılmalı. Küçük ve
geri dönüşünü düşünmediğiniz bir miktar olmalı. Bu yatırım uluslararası değilse
de mutlaka ekiple bir araya gelip sohbet edin çünkü bazen "Bir dakika ben
şunu tanıyorum demeniz bir çok şeyi çözebilir ve büyük bir zaman
kazandırabilir.