Melih Efeoğlu
Keiretsu Forum Türkiye Girişimci
İlişkileri Yöneticisi
melih.efeoglu@keiretsuforum.com.tr
Son günlerin trend konusu Melek
Yatırımcılık, özellikle bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Hazine Müsteşarlığı’nın
Bireysel Katılım Sermayesi Yönetmeliği kapsamında, melek yatırımcıların
Bireysel Katılım Yatırımcısı adı altında girişimcileri desteklemesi ile ciddi
anlamda haber olmaya başladı. Farklı yatırım enstrümanlarını denemek ve riskini
azaltmak isteyen yatırımcılar için vergi avantajının olması ciddi bir avantaj.
Tüm bunlarla birlikte çoğumuzun bildiği hatta müşterisi olduğu internet
projelerinin yabancı fonlardan yatırım alması, 5 yıl kadar önce kurulan
WhatsApp’ın 19 milyar dolara satın alınması, Twitter’ın halka arz edilmesi gibi
birçok dikkat ve ilgi çekici gelişmelerin sonrasında yatırımcılar ve
girişimciler Türkiye ve dünya ekonomisine aldırmaksızın yenilikçi, katma değer
sağlayan belki de dünyayı değiştirecek projelerin gelişmesi için çaba sarf
ediyorlar.
Öncelikle şunu hiçbir zaman
unutmamak gerekir, melek yatırım, risk sermayesi, inkübasyon-kuluçka merkezi ve
ekosistemin diğer paydaşları arasında özne kesinlikle girişimci, girişimci
olduğu için diğer yapı ve organizasyonlar söz konusu. Girişimcinin değerli
olması tabii ki önemli ama eksik kaldığı ya da yardım alabileceği noktalar var.
Yazıda Türkiye’de faaliyet gösteren girişimci ve girişimci adaylarının
bilmesinde faydalı olacağını düşündüğüm kısımlara değineceğim.
Türkiye’de bir girişimcinin
alabileceği hibe, yardım ve benzeri destekleri sağlayan organizasyonlar
arasında;
Devlet Destekleri: KOSGEB, TÜBİTAK, Teknogirişim Sermayesi, Kalkınma Ajansları ve çeşitli
bakanlıkların hibe ve destekleri söz konusu. Projenin bulunduğu alana göre
spesifik destekler de olabilir. Araştırma yapılması ya da daha kolay yönden
konuyla ilgili çalışma yapan danışmanlık firmalarından faydalanılabilir.
İnkübasyon-Kuluçka Merkezleri: Projeniz henüz fikir aşamasında ise mutlaka birkaç kez uğramanız,
mümkün ise projenizi son kullanıcıya sunmaya kadar kalıp hem kendinizi hem de
işinizi ciddi anlamda geliştireceğiniz organizasyonlar diyebiliriz. Birçok
üniversitede TTO’lar (Teknoloji Transfer Ofisi) ile birlikte ya da ayrı olarak
çalışan inkübasyon-kuluçka merkezleri mevcut. Özellikle konuda öncelik yapan ve
periyodik olarak “Hızlandırma Programı”nı gerçekleştiren Özyeğin Üniversitesi
Girişim Fabrikası’nı ve her yıl proje yarışması düzenleyen İTÜ ARI Çekirdek’i
yakından takip etmek faydalı. Mezun olduğunuz üniversitede böyle bir yapı varsa
size öncelik tanıyabilirler. TTNET Pilot, Gemim, Viveka ve Bahçeşehir
Üniversitesi İnkübasyon Merkezi’nin de
araştırılması gereken diğer kuluçka merkezleri olduğunu söyleyebilirim.
Teknopark ve Teknokentler: Üniversitelerle birlikte faaliyet gösteren teknokent ve
teknoparklar Ar-Ge faaliyeti gösteren girişimcilere ciddi bir vergi avantajı
sağlıyor. Üniversite içinde yer almak akademik destek alınmasına da olanak
sağlayarak, olası üniversite – sanayi işbirlikleri (Santez) projelerinin
çıkmasını destekliyor. İstanbul ve Anadolu’da birçok üniversitede bulunan
teknoparklar arasında İTÜ ve ODTÜ’nün ön planda olduğu gözlenebilir.
Crowd-Funding: Fikir aşamasında olan prototipini çıkarmış olduğunuz ürün ya da hizmetinizi
detayları ile anlatarak sponsor bulduğunuz bir yapı olarak düşünebilirsiniz. ABD’de
Crunchbase tarafından 2013 yılının en iyi girişimi seçilen Kickstarter,
projelerini hayata geçirmek isteyen girişimcilerin kullanıcılar tarafından
desteklenmesi ile farklı alanlardaki projelerin hayata geçmesini sağlıyor.
Sponsor olan (para veren) kullanıcılara ise girişimciler çeşitli hediye ve
ürünlerinin satışını da gerçekleştirip pazar ölçümünü, müşteri geri
bildirimlerini de alarak projelerini geliştirme şansına sahip oluyor. Yakın
zamanda kickstarter ile hayata geçen ve 10 Milyon $ fon toplayan Pebble 2014
yılı başında 15 Milyon $ risk sermayesi alarak büyümesine devam ediyor. Tükiye’deki örnekleri crowdfunding site
örnekleri ise; Fongogo, Biayda, Fonlabeni.
Risk Sermeyesi: Genel itibarıyla belirli seviyede kendini kanıtlamış ve müşteri
portföyünü gösterebilen, şirketlerin risk sermaye şirketleri ile temasa
geçmeleri daha anlamlı olacaktır. Ürün geliştirme aşamasında fon yöneticileri
ile tanışmak her zaman avantajdır, zaman içindeki gelişmelere onların da tanık
olmalarını sağlamak şirketinizin yatırım alma kabiliyetini ciddi anlamda
artıracaktır. Genel itibarıyla 1 Milyon $ üzerinde yatırım yapmalarına karşın
bazı istisnalar da olabilmektedir. 2013 yılına özellikle internet yatırımları
ile gündeme gelen Hasan Aslanoba’nın kurduğu Aslanoba Capital’ın 35’den fazla
şirkete yatırımı bulunmaktadır. 212, Revo Capital, Earlybird, Hummingbird aktif
olarak yatırımlar gerçekleştiren diğer risk sermayeleri şirketleridir.
Bireysel Katılım Yatırımcısı veya
melek yatırımcı, başlangıç aşamasındaki şirketlere maddi destek ile birlikte
aynı zamanda danışmanlık-mentorluk-koçluk yapabilme kabiliyetine sahip,
şirketin belirli oranda hissesine sahip olacak (%10-%30 arasında), şirketin
daha hızlı ve doğru büyümesini amaçlayan, belli bir zaman (3-7 yıl arası) sonra
hisselerini devrederek karlı çıkış arayan kişilerdir. Yatırım yaptıkları
projelerde ekibin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda farklı rollere
bürünebilmesi de söz konusudur. Hazine Müsteşarlığı haziran ayı raporuna göre
şu anda 241 bireysel katılım yatırımcısı lisansını alan yatırımcı
bulunmaktadır. Bu yatırımcılar Hazine’nin ön gördüğü alanlarda yatırım
yaptıkları takdirde, yatırım yaptıkları proje KOSGEB ya da TÜBİTAK onaylı ise
yıllık gelir vergisi matrahlarından %100 oranında indirebiliyorlar.
Girişimcilere kısaca tavsiye olarak,
ekosistem içinde bulunduğum bir yıllık süre içinde en çok dikkatimi çeken konu,
melek yatırımcı ve risk sermayedarlarına da sorulan “Bir girişimde ilk olarak
neye bakarsınız?” sorusuna kendimce verdiğim cevaptı: “Pazar Araştırması”. Sektör
bilgisi tabii ki önemli fakat doğru pazar araştırması fırsatın nerede olduğunu
girişimcinin görmesini sağlıyor ve deneyim-ekip-iş modeli- finansal güç gibi diğer
konularda ciddi bir problem yaşanmaz ise proje başarılı olabiliyor. Lean
Startup ile birlikte aslında girişimciler kendi rüyalarındaki ürün/hizmetten
sıyrılıp son kullanıcılardan geri bildirimlerle kullanılan/satılan işleri
hayata geçirebiliyorlar. Tabii ki Lean Startup metodolojisini kullanmak iyi bir
pazar araştırması yapmanın gerek olmadığı anlamına gelmez. Pazar araştırmasında
“Düşünülen alanda hayal edilen bir fırsat var mı?” cevabından emin olmak için bu
doğrultuda proje geliştirilmesine başlanması gerekmektedir. Hiç kimse projesine
başladıktan sonra “aslında bizim düşündüğümüz yurt dışında varmış, hem onlar
daha uygun fiyata ve iyi teknoloji sunuyorlar” gibi bir cümleyi duymak istemez.
Pazar araştırmasıyla paralel devam eden rekabet analizinde en çok yanılınan
konu “Onlar bizim rakibimiz değil” söylemi. Aynı ürün ve hizmeti farklı
nedenlerden dolayı tercih eden tüketiciler sizin rakip olarak görmediğiniz
aslında direkt rakibinizde olmayan alternatifi tercih edebilirler. Aslında bu
paragrafta yazmış olduklarım ilk defa paylaşılmıyor, belki de hepimiz biliyoruz
fakat kabul etmiyoruz.